Av. Mustafa ÖZKURT
4 Temmuz 1776 tarihinde Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi‘nin yayınlanması nedeniyle ABD’de birleşik devletleri teşkil eden federal devletlerin hepsinde tatil yapılarak, bayram havasında kutlamalar yapılır. ABD’nin kuyruğuna takılan devletlerde bu gün için onlara birer kutlama mesajı gönderirler. Bu mesajların temeli siyaseten veya gönül bağından kaynaklanır. Her neyse sonuç bu kutlamaya iştiraktir. 4 TEMMUZ 2003 ten bu yana Türkiye Cumhuriyeti Devleti ABD’nin bağımsızlık gününü kutlayıp kutlamadığını bilmiyorum. Benim bu konudaki bilgi eksikliğimi lütfen maruz görünüz. ABD’in 4 Temmuzunu bir tarafa bırakalım kedere istediği gibi kutlasın. Şimdi gelelim bizim 4 Temmuz’umuza.! Biraz hafızalarımızı yoklamamız gerekir. 2003 yılında ABD’nin 10.000 km. öteden gelip gayri hukuki olarak Irak’ı işgaliyle başlayan süreçte Saddam Hüseyin rejimini değiştirmek isterken, DOST VE MÜTTEFİKİ…! Türkiye’den de bir takım taleplerde bulundu.
Bu konuyla ilgili olarak zamanın idarecileri TBMM’sinden “Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması” adlı tezkereyi geçirilmek kolları sıvadı. Bu tezkere yoğun tartışmalara sebep olurdu. O tarihte Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül’ün gayretlerine rağmen yapılan oylamada az bir sayıyı ile teskere 1 Mart 2003 tarihinde reddedildi. “1 Mart Teskeresi” olarak anılan meclisten geçseydi ülkemizin güneydoğusu ABD tarafından tamamen işgal edilecek ve şimdi elimizden çıkacaktı. Tezkerenin reddinde bazı askerlerin görüşü etkili olmuştu. (Bunun bedelini Ergenekon Davalarıyla ödeyeceklerdi.)
Tezkere olayını unutmayan ABD Türkiye’ye bir ders verme hain planlarını devreye soktular. Irak’ın kuzeyindeki Süleymaniye şehrinde uluslararası hukuka göre yardım amaçlı orada bulunan bir Türk Askeri Timi’miz bulunmaktaydı. Türkmenlere sıhhi ve yiyecek malzemesi taşıyan Özel Kuvvetlere bağlı bir Türk timi 22 Nisan 2003 günü, Türkmenlere silah taşınıyor gerekçesiyle ABD ve peşmergeler tarafından durdurulup arandı. Üç ay kadar sonrada, 4 Temmuz 2003 tarihinde Süleymaniye Valisi’ne suikast yapılacağı ihbarı nedeniyle Kerkük’ten ABD askerleri Süleymaniye’ye gelmişti. Talabani’nin Sarayı’nın çevresinde ilerlerken Talabani’nin oğlunun da içlerinde bulunduğunu ABD askerleri, birden yollarını değiştirip Türk timinin bulunduğu sokağa girdiler. Türk Timinin bulunduğu binaya değişik zamanlarda ABD askerleri ziyarete gelir çay içip birlikte sohbet ederlerdi. ABD askerlerini gören Tim Komutanı yine böyle nezaket ziyaretine geldiklerini düşünüp onları kapıda karşılayıp hoş geldiniz demiş. ABD’nin bir kalleşlik yapacağını aklına bile getirmemiş. Türk askeri derdest edilip, başlarına çuval geçirildikten sonra basın ve televizyonlara bunların görüntülerini servis ettiler. Türk askerinin başına çuval geçirildiğinde genelkurmay başkanı Hilmi Özkök’tü. Dost abd’ye ses çıkarılamadı. Ancak Türk askerinin başına çuval geçirilme olayı, Türk Milletinin kanına dokundu. Yüz yıl geçse de unutulacak bir olay değildi. Türk Milleti en zayıf dönemlerde bile böyle bir şeyle karşılaşmamıştı.
Askeri Timimiz iki gün gözaltında tutuldu. Pardon… ABD’lilerin deyimiyle misafir edildi. ABD bizden özür dilemedi. Bu defter açık kaldı. Ey Türk Milletinin evlatları bu gururumuzu zedeleyen 4 Temmuz’u asla unutma! 03.TEMMUZ 2022
Av. Mustafa ÖZKURT