Ernail Koç,
Çalıştığım firmada hissedarı olduğumuz bir fabrikanın diğer ortaklarının zorlaması üzerine üretim bizim işimiz olmamasına rağmen fabrikayı kurtarmak için yönetimi devralmak zorunda kalmıştık.
1978 yılının şartlarında on bin mark aylık, oturması için villa ve araba vererek Almanya’dan mühendis getirttik.
Alman mühendis işe başlarken,
-Dünyada ondört fabrika kurdum bu benim onbeşinci fabrikam olacak,
diyordu.
Haftada iki gün de ben fabrikayla ilgileniyordum.
Fakat her gittiğimde, Alman mühendis sanki onbin markı bu işler için veriyormuşuz gibi pimaş,fayans, elektrik veya su tesisatı gibi ustaların yapması gereken işleri yapıyordu.
Tabii elimiz mahkum olduğu için ses çıkaramıyorduk ki, altı ay sonra,
- Türkiye’de zamanın hiç önemi yok, pimaşçıya diyorum ki sen falan gün falan saat de bitir ki elektrikçi gelsin işini tamamlasın ben de makinaları yerleştireyim.
Fakat işlerini tamamlamayınca onların yapması gereken işleri ben yapmak zorunda kalıyorum.
Türkiyede zamanın hiç değeri yok, sizlere faydam olamayacak ben müsaade istiyorum diyerek, ayrılmıştı.
///
O GÜN BU GÜN NE DEĞİŞTİ?
Bence hiç bir şey.
Nitekim Anadolu jet den Erzincana gidiş dönüş 13- 14 Ağustos tarihleri için uçuş saatlerim üç defa değiştirilmiş sonradan da o tarihlerde covit arttığı için uçuşumu iptal etmiştim.
Son olarak da 4-6 Kasım tarihleri için Giresun biletimiz de iki defa değişikliğe uğradı.
Biletlerimizi alırken arkadaşlarıma 13 Ağustos’ta yaşadıklarımı anlatmış tekrar yaşayabiliriz diye de uyarmıştım maalesef tekrarını yaşadık.
///
Demek ki Anadolu Jet ile gününde saatinde bir yerlere gitmenizin hiç bir garantisi yok.
Alman mühendis ne kadar haklı değil mi?
“Türkiye’de zamanın önemi yok.”
Ernail Koç