![](https://aydinlarocagi.org/wp-content/uploads/2022/12/46_b.jpg)
Dr. Sakin ÖNER
Son yıllarda “Türk” kavramına karşı eylem ve söylemler, devlet kurumlarından “T.C.” ibarelerinin ve Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene!” vecizelerinin kaldırılması ile başladı. Ardından çözüm süreci ve tavizler dönemi başladı. Bu süreçte, 2013 yılında 80 yıldır ilkokullarımızda her sabah söylenen ve “Varlığım Türk varlığına armağan olsun” diye biten Andımız’ın okutulmasının yasaklanması ile devam etti. Bunlara Türkiye Cumhuriyeti devletinin yüce kurucusu Atatürk’ün adının yenilenme bahanesiyle tesislerden adının kaldırılması ile devam edildi. Son yıllarda ise bazı dernek, kuruluş ve meslek odalarının adındaki “Türk” ve “Türkiye” kelimesinin çıkarılması girişimleri ortaya çıktı.
Birçok kuruluşla, adındaki “Türk” ve “Türkiye” ifadeleri üzerinden bir kavga sürdürülüyor. Türkiye’de faaliyet gösteren ve adında “Türk” ve “Türkiye” ifadesi geçen birçok kurum, kuruluş ve STK var. Bunların büyük bir kısmı resmi kurumlar: Türk Dil Kurumu (TDK), Türk Tarih Kurumu (TTK), Türk Hava Kurumu (THK), Türk Standartları Enstitüsü (TSE), Türk Coğrafi Kurumu, Türk Patent ve Marka Kurumu, Türk Kadınlar Birliği. Adında “Türk” ve “Türkiye” ifadesi geçen birçok meslek birliği de var: Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Mühendis ve Mimar Odası Birliği (TMMOB), Türk Diş Hekimleri Birliği, Türk Eczacıları Birliği, Türk Veteriner Hekimler Birliği, Türkiye Barolar Birliği (TBB), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB).
Tüzüğünde ismi “Türkiye Kızılay Derneği” olarak geçen ve kurumsal adı “Türk Kızılayı” olan insani yardım kuruluşumuz, 2005 yılından beri “Türk Kızılayı” adıyla satışa sunulan maden sularının adındaki “Türk” ifadesini kaldırdı. Konuyla ilgili açıklama yapan Kızılay yetkilisi, bu değişikliğin sebebini, “Kızılay Maden Suyu ticari bir üründür. Bu yüzden, imajını günümüz trendlerine uygun ve tüketici alışkanlıkları doğrultusunda değiştirdik “diye açıkladı. Ama bu açıklama vatandaşlarımızı kesinlikle tatmin etmedi ve “Türk” kelimesine karşı açılan savaşın bir devamı olarak görüldü, büyük tepkilere yol açtı.
Bu kavganın sebebi olarak, adında “Türk” ve “Türkiye” kelimesi bulunan bazı kuruluşların yöneticilerinin suç oluşturabilecek siyasi içerikli söylem ve eylemleri gösteriliyor. Bu kavgayı 2018 yılında, Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) adından ‘Türk‘ ve Türkiye Barolar Birliği’nin (TTB) adından ‘Türkiye‘ kelimesinin çıkarılması planı olarak başlatanlar, gerekçesini “Bunların Türk kavramı ve Türkiye’ye layık değiller” diye açıkladılar. “Bu kurumların başındaki Türk kelimesinin kaldırılması için hukuki düzenleme yapılacak” dediler.
Ardından bir milletvekili, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sınır ötesinde “kimyasal silah kullanıldığı iddialarının soruşturulması gerektiği” yönündeki sözlerinden dolayı, Türk Tabipleri Birliği’nin isminin ‘Tabipler Birliği’ olarak değiştirilmesini içeren kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu. Halbuki Türk Tabipleri Birliği (TTB), 1953 yılında kurulan ve Türk hekimlerinin yüzde 90’ını çatısı altında toplayan bir meslek örgütüdür. O zaman Türk Tabipleri Birliği’nin adından “Türk” kelimesinin çıkarılmasını isteyenlere soruyorum. Atatürk’ün “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” sözünden de “Türk” kelimesini çıkaracak mısınız;
Adından “Türk” kelimesi çıkarılmak istenen kuruluşların yöneticilerinin eylem ve söylemlerinde gerçekten suç unsuru bulunabilir. Ama buna siyasiler değil, bağımsız mahkemeler karar verir. Hukukta evrensel bir kural vardır. Suçlar şahsidir ve kim işlemişse o cezalandırılır. Bir kuruluşu, bir yöneticisinin veya üyesinin işlediği suçtan dolayı sorumlu tutamazsınız. O kuruluşun adındaki “Türk” kelimesi, bir yöneticisinin suç oluşturan eylem veya söylemlerinin arkasına saklanarak kaldırılamaz. Kaldırılırsa, bu her türlü yorum ve suçlamaya yol açar.
“Türk” ve “Türkiye” kelimesinden alerji duyan herkese iki çift sözüm var. Böyle yapmaya devam ederseniz, “Türklük ve Türkiye kavramına karşı” olarak değerlendirilirsiniz. Her şeyden önce bu devletin adı, Türkiye Cumhuriyeti. Göktürk devletinden sonra “Türk” adını taşıyan ikinci Türk devletidir. Bir Türk olarak biz bundan gurur duyuyoruz. Kişilerin suçlarından dolayı yönetici veya üye oldukları, adında “Türk” kelimesi bulunan kuruluşlardan “Türk” adının kaldırılmasını isteyerek kime hizmet ediyorsunuz? Şairin dediği gibi “Bu terazi bu kadar sıkleti çekmez.” Onun için bu milleti daha fazla zorlamayın. “Türk” adı ile kavgaya son verin.
Kuruluşların adından “Türk” kelimesinin çıkarılmasını isteyenlere son sözü, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk söylesin: “Bu ülke, tarihte Türk’tü bugün de Türk’tür ve sonsuza dek Türk olarak yaşayacaktır.”