Prof.Dr.Mustafa E.ERKAL,
Değerli okurlarım, geride bıraktığımız manevi uyanış ve diriliş günleri olan kandillerle mübarek Ramazan’a yaklaşıyoruz. Geçmiş Berat Kandiliniz mübarek olsun. Allah İslam’ı en iyi şekilde yaşayan yüce Türk Milletine ve Türk Dünyasına kazasız, belasız, depremsiz ve afetsiz nice hayırlı günler nasip etsin. Toplumumuzu alt üst eden depremlerde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet; yaralılara da şifalar diliyoruz.
Türkiye yasal haklarını kullanarak egemenlik haklarımızı çiğneyen onun bunun uşağı teröristleri takip ederek gereğini yapmasından zaman zaman Irak rahatsızlık duyduğunu utanmadan ileri sürebilmiştir. Güney komşumuz ve sözde din kardeşimiz Irak’ın Türkiye ve Türk düşmanlığı devam ediyor. İran’ın ve malum batılı devletlerin güdümünde hareket eden bu ülke, 20 Şubat 2023 tarihinde Bakanlar Kurulu’nun aldığı bir kararla Kerkük Türklerinin yaşadığı bölgede Türkçenin devlet dairelerinde kullanılmasını yasaklamış; Arapça ve Kürtçenin kullanılmasına karar verme cüretini göstermiştir. Her ne kadar Türk olmayan çoğu Müslüman ülkelerin, sözde din kardeşlerimizin bizleri hayli inciten kararlarına maalesef alıştırıldık. Dostluktan uzak bu maksatlı karar karşısında herhalde Türkiye’nin de yapabilecekleri vardır.
Bu karar, Türkmenlerin çoğunlukta olduğu Kerkük’te insan haklarının ihlali ve katledilmesi olduğu kadar, Türkiye düşmanlığının bir yeni örneğidir. Kerkük Türklerini fırsat buldukça şehit eden bu Haçlılardan beter sözde dindaşlarımız, katilleri hep PKK diye göstermekte, onların Barzani’ye bağlı Peşmerge sürüsü olduklarını gizlemektedirler. Bunlar yanlış politikalarımızdan ve aşırı yumuşaklığımızdan cesaret bulmaktadırlar. Bu kadar iyilik yapıp ölümden kurtardığımız, Türkiye’ye sözde geçici kabul ettiğimiz sığınmacıların zaman zaman gösterdikleri küstahça ve alçakça davranışları, şımarıklıklarını sineye çekenler, bu gibi itibar kaybettirici örneklerle karşılaşabileceklerini önceden hesap edebilmeliydiler. Yapılacakları en iyi bilenler ülkeyi yönetenlerdir. Şu halde, gerekenler eksiksiz yerine getirilmeli ve Irak Arap yönetimi uygun şekilde tokatlanmalıdır. Bu çapulculara taviz ileride ülkeye yeni sorunlar getirecektir. Geçici sığınmacılar da genel seçim sonrası kesinlikle ülkelerine sepetlenmelidir. Burası ipini koparanların barınacağı ve suç işleyeceği bir yurt değildir. Müminler tabii ki kardeştir ama; bazı müminler de keşke kardeş olabilse… Haydi ses ver Türkiye…