Dr. Şahin CEYLANLI
Kuıt’ül Amare, Bağdat’ın 170 km. güneyinde bulunan güzel bir kasabadır. Basra Körfezi’nin de 350 km. kuzeyindedir.
Dicle nehri kıyısında ve Kut’ül Amare şehri yakınlarında konuşlanmış İngiliz ordusu ve müttefiklerinin Osmanlı ordusu tarafından kuşatılmasıyla başlayan savaş, kasabanın Osmanlı ordusu tarafından ele geçirilmesiyle son bulmuş ve İngiliz tarihine acı ve kara bir sayfa olarak eklenmiştir. Kut’ül Amare, 29 Nisan 1916 tarihinde Osmanlı ordusunun Irak’ın Kut bölgesinde İngiliz ve müttefiklerine karşı kazandığı büyük bir zaferdir. Bu zafer, Türk ordusu tarafından 1952 yılına kadar bayram olarak kutlanmıştır.
Kut’ül Amare, İngiliz kuvvetleri ve müttefikleri ile Osmanlı ordusu arasında geçen 1. Dünya Savaşı’nın Irak Cephesinde gerçekleşmiş bir kuşatma savaşıdır. 1. Kut Muharebesi olarak da bilinir. Bu savaşa tarih kitaplarında fazla yer verilmemiştir.
Bu kuşatma savaşının siyasi, askeri ve sosyal yansımasına bakacak olursak; Hazırlıkları 1915 yılına dayanan Kut’ül Amare Savaşı’na, Türkler’in destansı bir kahramanlıkla adını tarihe yazdırdığı savaş olarak bakabiliriz. Bundan tam 106 yıl önceyapılan bu savaşta 13300 İngiliz askeri, 13 İngiliz generali ve 481 İngiliz subayı bir savaş dahisi olan Halil Kut Paşa ( 6. Ordu Komutanı ) tarafından esir alınmıştır. Bu yenilgiyi hazmedemeyen İngilizler, Halil Kut Paşayı ve bu önemli zaferi bizlere unutturmak için çok büyük bir çaba sarf etmişlerdir. İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci olayı Çanakkale’de, ikinci olayı da burada görüyoruz. Bu kuşatma savaşında göze çarpan başka önemli bir hadise de şudur: Bir Osmanlı askerinin tüfeğiyle İngiliz Savaş Uçağını düşürmüş olmasıdır. Bu savaşta İngiliz ve müttefikleri 23000 civarında ölü vermiştir. Bir başka önemli özelliği de; havadan yapılan ilk ikmal özelliği taşımasıdır. Fakat İngilizler’in bu çabası sonuç vermemiştir. Halil Paşa bu zafere istinaden KUT soyadını almıştır.
İngiliz tarihçisi James Morris Kut’un elden çıkarılışını “ İngiltere askeri tarihindeki en aşağılık şartlı teslimi “ olarak tanımlamıştır. Bu durum İngiliz basınında ve kamuoyunda çok büyük yankı uyandırmış ve bazı üst rütbeli subayların görevlerinden alınmasına vesile olmuştur.
Son söz olarak şunları söyleyebiliriz; 1952 yılına kadar coşkuyla ve heyecanla kutlanan KUT BAYRAMI, İngilizler’in baskısıyla, zamanın Başbakanı Adnan Menderes yönetimindeki 20. Hükümetin aldığı kararla bayram olarak kutlanmaktan kaldırılmış ve okul kitaplarından da çıkarılmıştır. Gerekçe olarak da Türkiye’nin 1952 yılında NATO’ya üye olarak girmesi gösterilmiştir.
Başta Halil Kut Paşa olmak üzere; bu savaşı kazanıp bu günü bize armağan eden şanlı komutanlarımıza ve gazilerimize minnet, şehitlerimize Allah’tan rahmet dileriz.
KAYNAKLAR:
Erhan ÇİTCİ: Kut’ül Amare Kahramanı Halil Kut Paşa’nın Hatıraları,
Timaş Yayınları, 2015, İstanbul
İsmail BİLGİN: Kut’ül Amare, Osmanlı’nın Son Zaferi, Timaş Yayınları,
2014, İstanbul
Vahdettin ERGİN, Muzaffer ALBAYRAK: Kut’ül Amare Zaferi 1916,
İstanbul
Mehmet Emin DİNÇ: Kut’ül Amare’nin Muzaffer Komutanı Halil Kut Paşa
Kronik Yayınları, İstanbul
İ. Bahtiyar İSTEKLİ: Osmanlı’nın Unutulan Son Zaferi, Sultanbeyli
Belediyesi Yayınları, 2016, İstanbul.
Zafer BİLGİ: Kut’lu Zafer Kut’ül Amare, Osmanlı’nın Son Zaferi,
Mihribat Yayınları, 2018, İstanbul
Atatürk Araştırma Merkezi: Kut’ül Amare Zaferi, 1. Dünya Savaşındaki
Irak Cephesi