Av.Halil Altıparmak,
Son günlerde çok ilginç ifadeler duymaya, görmeye başladık.İktidarın en yetkili ağzından Türkiye’yi Suriyelileştirme oyununu bozacağız gibi bir ifade duymak son derece şaşırtıcı, garip ve tuhaf.Bugüne kadar sürekli onlar gitmeyecek, onları kimse gönderemez, onlar muhacir biz ise ensarız ve öyle davranmalıyız derken seçim arefesinde Türkiye’yi Suriyelileştirme oyunundan bahsetmek ne anlama geliyor acaba?En görünen, en çıplak haliyle şunu söyleyebiliriz ki; Suriyelilerin ülkemizdeki varlığı artık iktidar yanlısı kişilerce bile pek kabul edilebilir durumdan çıkmış demektir.Bu arada hemen şunu söylemeliyim; Suriye’den gelenlerin Türk olmayanları ile ilgili görüşlerimizi, Türk olanlarından mutlaka ayırmalıyız. Suriyeli Türkmen başımızın tacıdır. Suriyeli Türkmen ülkemize gelir, gider, gitmez o kendi bilecekleri bir konudur. Elbette Suriyeli Türkmen kardeşlerimizin de kişisel olarak memleketlerine gitmelerini isterim. Ancak onların gitmelerini istemek Türk olmayan Suriyelilerin gitmelerini istemekten çok farklıdır. Suriyeli Türkmenlerin orada varlıklarını güçlü bir şekilde sürdürmelerini istediğimiz için gitmelerinde yarar görürüz. Suriyeli Türkmenleri çok yakından tanıyoruz. Suriye’de iç savaş çıkana kadar yaklaşık 5 sene şehrimizde bir uygulama gerçekleştirdik. Bu uygulamayı şehrimizde o dönem millî duyarlılığı olan STK’lar ile gerçekleştirdik. Uygulamaya göre Suriye ve Irak Türkmenleri (bir yıl da İran Türklerinden geldi) arasından gençleri şehrimize yaz aylarında en az bir ay olmak üzere davet edip birlikte olduk. Yaklaşık beş yıl süren bu uygulamada yürüten iki kişiden biri olarak o kardeşlerimizi yakından tanıdım. O uygulamada başta valimiz olmak üzere çevre ve merkez belediye başkanlarının katkılarına teşekkür etmeliyiz.O dönemde Suriye’ye davet edildik. Suriye’de seçim vardı. İlk defa Halep’te Türkmen adıyla bir çadır kurulmuştu. O çadırda ağırlandık. Çadıra davet için basılan davetiyede Türkmen Cemahiriyesi (Topluluğu) adının ilk defa kullanıldığını söyledi Halep Türkmenleri. İç savaş döneminde suikasta kurban giden Hasan Türkmani’nin, o zaman Beşar Esad’ın en yakını olduğunu söylediler. Hasan Türkmani, çadıra gelemediği için oğlu ve kardeşi gelmişti ve bizi onlarla tanıştırdılar.Bunları neden anlatıyorum?Suriye’de Türkmenler için son derece olumlu gelişmeler yaşanırken ve biz bu gelişmelere sevinirken bir de baktık ki Suriye’de iç savaş çıkmış. Bu yaşananlar tesadüf müdür?Suriye’de nasıl ve neden iç savaş çıktı? İç savaştan sonra Suriye sınırımızda ne olumsuzluklar yaşandı? İç savaştan çok önceleri sınırımızdaki mayınlar neden kaldırıldı? Mayınların kaldırılması önce neden Yahudi bir şirkete verilmek istendi?Hiçbir yaşanan tesadüf değildir. Bu ifadeyi daha da yumuşatalım. Yaşanan önemli olayların arkasında neler olduğunu düşünmeden, sadece görünenlerle fikir üretmemeliyiz.İkinci bir konu daha var ki, bu konunun da gündeme gelmesi gerekir. Suriye ve Irak Türkmenlerinin olduğu coğrafya aslında son Osmanlı Meclisi’nde karar altına alınan ve Ankara’nın oluşturduğu Misak-ı Millî sınırları içerisinde vardı. Ancak, Lozan’da yapılan olağanüstü çarpışmalar sonucunda alınan bazı tavizler verilen bazı tavizler arasında Suriye ve Irak Türkmenleri ile ayrılığımız oluştu. Bu nedenle aslında onların bizim içerimizden birileri olduğunu unutmamalıyız. Onun için o kardeşlerimizin orada güçlü bir şekilde varlıklarını sürdürmeleri hem biz Anadolu Türklerinin hem de devletimizin unutmaması gereken bir konudur.Suriye Türkmenleri ile ilgili bu önemli noktaları belirttikten sonra konumuza geri dönmeliyiz.İktidarın da kabul etmek zorunda kaldığı gibi ülkemizin Suriyeli gayrı Türk unsurlarla bir oyunun içine itildiği açıkça görülmektedir. Ancak, iktidarın son günlerdeki bu yaklaşımı elbette seçim yatırımıdır. Ne olursa olsun, ülkeyi yönetmeye talip olan her yönetici Türk olmayan Suriyelilerin gönderilmesi için mutlaka gerekeni yapmalıdır.Geçen hafta 4 Arap ülkesi olan Ürdün, Suudi Arabistan, Irak ve Mısır, Suriye ile bir araya gelerek ülkelerindeki Suriyelilerin geri gitmeleri için anlaştılar. Hatta Ürdün zoraki göndermeyi bile göze almış durumdadır. Kendi ırkdaşları olan Suriyeli Arapları göndermek isteyen Arap ülkeleri yanında bizim Muhacir-Ensar uyutması kabul edilebilir bir durum mudur? Bu kadar yıldır taşınamaz yükü taşıttıktan sonra seçime birkaç gün kala Suriyelileştirme oyununu bozacağız demek inanılır bir durum mudur?Ülkemizin birinci meselesi Türk olmayan Suriyelilerin gönderilmesi meselesidir