ÖĞRETMENLER
AHMET ORHAN,
Öğrenme-öğretme işlevi insanlık tarihi kadar eskidir. Eğitim geleneğinde öğretmen örnek insandır.Peygamberler, kahramanlar, devlet adamları ve büyük düşünürler öğretmenlik görevi yapmışlardır.
M. Kemal Atatürk 1925’te İzmir Erkek Öğretmen okulunda “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir”[1] der. Aynı konuşmada öğretmenlerden yoksun olan bir milletin millet olma kabiliyetini gösteremediğini ifade ederek öğretmenliğin eğitimdeki yerini ve millet hayatındaki önemini ifade etmiştir.
Öğretmenlik mesleği toplum ve millet açısından çok önemlidir. Öğretmen birinci olarak; okulda kültürel mirası aktarabilir. İkincisi; öğrencilerin toplumsallaşmasını sağlar. Üçüncüsü de; toplum kültürünü geliştirecek bireyler yetiştirir[2].
Öğretmenliğin bir meslek olarak kabul edilişi; 13 Mart 1924 tarih ve 439 sayılı Orta Tedrisat Muallimleri Kanunu’nun 1. Maddesinde “Muallimlik devletin umumi hizmetlerinden talim ve terbiye vazifesini üzerine alan müstakil sınıf ve derecelere ayrılan bir meslektir” denilerek ortaya konmuştur. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. Maddesinde de; “Öğretmenlik, Devletin Eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir.”[3]Şeklin de yer almıştır.
Dünyada ilk öğretmen okulu 1789 Fransız ihtilalinden sonra 1794 yılında yine bu ülkede açılmıştır. Türkiye’de 1848 yılında açılan Dar-ül Muallimin-i Rüştiye ile batıdaki gibi modern anlamda öğretmen yetiştirilmeye başlanmış, günümüze kadar bu tür faaliyetler süregelmiştir. Cumhuriyet döneminde öğretmen okullarının nitelikleri ve öğrenci sayıları artırılmaya çalışılmıştır.[4]
1982 yılına kadar öğretmen yetiştirme işini büyük ölçüde Milli Eğitim Bakanlığı üstlenmiştir.[5].
Bugün eğitimde teknolojiden yararlanılmasına rağmen hiçbir şey öğretmenin yerini tutamamıştır, tutamaz da.
Eğitim politikaları öğretmenleri etkileyen en önemli konulardan biridir. Süreklilik ilkesi hayata geçirilmeli, hükümetten hükümete veya kişiden kişiye değişen politikalardan vazgeçilmeli ve kaynak israfı önlenmelidir[6].
Öğretmenlerin meslek içinde yaşadıkları sorunlar, öğretmenler arasındaki birliği zedelemiştir. Bugün Öğretmenler; yetiştirme, atama, tayin, terfi, teftiş, ödül, ceza, liyakat, idari, ekonomik, sosyal statü, itibar vb. sorunlarla karşı karşıyadır…
Öğretmenlerin sorunlarına çözümler getirmek amacıyla 2022 de çıkarılan Öğretmen Meslek Kanunu yeni tartışmalara neden olmuştur.
Atatürk‘ün Millet Mekteplerinde bizzat tahta başında ders vermesinden sonra kendisine Başöğretmenlik ünvanı 24 Kasım 1928 tarihinde kabul etmiştir. İşte bu sebepten dolayıdır ki 1981 yılından beri 24 Kasım günü Öğretmenler Günü olarak ülkemizde kutlanmaktadır.
Bizde Öğretmelerimizin 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ’NÜ içtenlikle kutluyoruz…
Şehit olan ve vefat eden öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anarken kara tahta başında geleceğimizi inşa eden görevdeki öğretmenlerimize başarılar diliyoruz…
“Öğretmenler! Yeni nesil sizlerin eseri olacaktır”
Hiçbir zaman unutmayın ki, Cumhuriyet sizden “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller ister.” M. Kemal Atatürk
AHMET ORHAN
Emekli Uzman Öğretmen
[1] Yahya Akyüz, Türkiye’de Öğretmenlerin Toplumsal Değişimdeki Etkileri, Ankara 1978, s. 261.
[2] Savaş Büyükkaragöz, Şahin Kesici, Eğitimde Öğretmenin Rolü ve Öğretmen Tutumlarının Öğrenci Davranışları Üzerindeki Etkileri, Milli Eğitim Dergisi, Sayı: 137, 1998, s. 68.
[3] Milli Eğitim ile İlgili Mevzuat, İstanbul 1998, Cilt 1, s. 177.
[4] Cemil Öztürk, Türkiye’de Dünden Bugüne ÖğretmenYetiştiren Kurumlar, İstanbul 1998, s. 327.
[5] Ayla Oktay, Türkiye’de Öğretmen Eğitimi, Milli Eğitim Dergisi, Sayı, 137. İstanbul 1998 s. 22.
[6] 15. Milli Eğitim Şurası, s. 463.