13 Ekim 2024

BAŞKANIN MESAJI

             Değerli okurlarımız ve üyelerimiz,

             Aydınlar Ocağımızın internet sayfası tekrar ele alınarak okurlarımıza daha iyi hizmet eder hale getirilmeye çalışılmaktadır. Bu önemli hizmeti yerine getiren Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Fahri Yağlı Beye titiz çalışma ve gayretleri dolayısıyla şahsen ve Yönetim Kurulu adına teşekkürü bir borç bilirim.

             Aydınlar Ocağı Genel Merkezi ile ilgili biraz bilgi isteyeceğinizi biliyorum. Aydınlar Ocağı ünvanlı veya ünvansız, kalbi vatan sevgisiyle dolu, ülke ve toplum çıkarlarına öncelik veren  bir sivil toplum kuruluşudur. Sivil toplum kuruluşudur; çünkü içerden veya ülke dışından güdümlü değildir. Kuruluşumuz Türkiye’yi Türkiye yapan değerlere bağlı, partiler üstü düşünebilen, milli Devletimizin kuruluş amaç ve temel ilkelerine içten bağlıdır. Bir başka açıdan etnik ve mahalli taassuptan sıyrılmış, milli kimliği Türk olan üyelerden meydana gelmektedir. Kuruluşumuz Anayasamızın temel giriş maddelerine de bağlıdır.

             İnternet sayfamız üyelerimize, milli endişe sahibi aydınlarımıza ve ilgilenen değerli misafirlerimize, dostlarımıza açılmış olan bir penceredir. Bu pencereden Ocağımızın tüzüğünde belirtilen esasların ışığında sizlere ulaşmaktayız. Milli ve yerli, dış ve iç kumandalı olmayan bir STK olarak Ocağımızın değerli üyelerinin yazılarına da açığız. Yaptığımız birçok faaliyetle ilgili resimlerin sayfalarımızda yer alacak olması okuyucuyu bilgilendirmede önemli bir destek görevi göreceğine inanıyoruz.

             Aydınlar Ocağımız bazılarının yanlış anladığı gibi sadece üniversite öğretim üyeleri ve ünvanlılarca değil; gönlü ve kalbi vatan sevgisi ile dolu ülke ve toplum çıkarlarını esas alan aydınlar tarafından kurulmuştur ve tüzüğüne bağlı kalarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Ocağımızın faaliyetleri arasında açık oturumlar, kültürel geziler (yurt içi ve yurt dışı), çeşitli sorunlarla ilgili tespit ve teklifleri kapsayan yayınlar, senede iki kere gerçekleştirilen Aydınlar Ocakları Şuraları yer almaktadır. Şuralarda amaç ülke ve Dünya sorunlarını düşünüp, fikir alış-verişinde bulunmak, açık oturumlarla üyeleri ve misafirleri bilgilendirmek, tarihi ve ziyaret edilmesi gereken yerleri görmek, iki gün süren şurada bir gece Türk musikisine ve değişik sanat faaliyetlerine yer verilmektedir. Şuralarda amaç sosyal bağları güçlendirmek, dayanışmayı sağlamak, sayıları 35’i geçen çeşitli şehirlerimizde bulunan Ocakları bir araya getirip istişareler yapmak gayeleri güdülmektedir.

Ocağımız sosyal medya imkanlarından da faydalanarak haberleşme ve iletişim imkanı sağlamaktadır. Ayrıca sayfamıza yazı gönderen üyelerimizin yazıları yayınlanmaktadır. Aydınlar Ocağı’mız kesinlikle demokrasiden yana olup askeri ve sivil müdahaleleri doğru bulmamıştır. Demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla yaşatılmasını hayati bir görev saymaktadır.

Bütün faaliyetlerimizin ana gayesi, bizi biz yapan değerleri korumak, koruyarak geliştirmektir. Demokrasi alternatifi olmayan bir rejimdir. Kuruluşumuz parti devletinden değil; hukuk devletinden ve kuvvetler ayrılığı prensibinden yanadır. Bize göre, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı esastır. Mensubu olmaktan şeref duyduğumuz Türk Milletine ve İslam Ümmetine mensubiyeti birbirine rakip görmeyiz. Bir menfaat birliği değil; gönül ve ideal birliği olan kuruluşumuz halka tepeden bakmayan, Türk Milleti ile bütünleşmiş, milli ve manevi değerlere bağlı, halkın içinden gelen aydınların birlikteliğidir. Anadolu üzerinde hala emelleri olan dünün işgalci güçlerini yeniden davet edici davranışları şiddetle reddeder. Her türlü taassubun karşısındadır. Milli bağımsızlık ve egemenlik konularında son derece hassas, teslimiyetçiliğin her çeşidini reddeden, haysiyetli ve şerefli bir çizgide bulunmaktadır. Her gelen Cumhuriyet hükümetine yardımcı olmayı ve hizmet etmeyi reddetmez; ancak her gelenin sesi değil gerçeklerin ışığında görüşlerini kamuoyuna duyurur. Liyakati değil; sadece sadakati esas alan çarpık zihniyeti yanlış bulur. Türk’e düşman olunarak İslam’a dost olunamayacağı inancındadır.

             Demokrasiye son verecek, bölücü ve ırkçı, dış güdümlü birtakım etnik saldırıları, Türk devletine karşı mücadele veren terör örgütlerini ve onları maalesef TBMM’de temsil eden partiyi demokrasinin defosu olarak görür. Milli tarihimize bir bütün olarak bakarak saygı duyar. Cumhuriyet ve Osmanlı karşıtlığını doğru ve mantıki bulmaz. Türk tarihine düşman olanlar, Cumhuriyet Türkiye’sine de düşmandırlar. Tarih bazı değişikliklerle tekerrür etmektedir. Milli mutabakatların geliştirilmesini ve kısır çatışmalardan uzaklaşılmasını şart koşarız.

             Etkisini nispeten kaybetmesine ve önü açılmış milli devletlerin önündeki bir engel olan küreselleştirici rüzgarların uyuşturucu ve gayri milli yaklaşımlarından uzaklaşılmasından yanadır. Milletlerarası ilişkilerin, zamanla değişen dostluk ve düşmanlıkların sürdürülmesinden yana olmakla beraber, etnik ve mezhep tuzaklarıyla milli devletlerin üniter yapılarının saldırılarla dolu olduğu inancındadır. Aydınlar Ocağı milli devletlerin ufalanarak daha iyi bütünleşecekleri masallarının ve hayallerinin farkındadır. Çarpık yabancılaştırmaya dönüşen özelleştirmeleri ülke yararına görmez. Birçok sanayi kuruluşunun üretim dışı kalarak TL’nin değer düşüşünden de istifade edilerek ucuza yabancıların eline düşmesine karşıdır. Birçok sektörde olduğu gibi tarımın ve hayvancılığın korunmasını ve desteklenmesini en acil görev olarak bilir. Her ciddi konunun siyasete alet edilmesini doğru bulmaz. Türkiye’nin bir ithalat cenneti değil; üretim ve ihracat ülkesi olmasından yanadır. Bir dönem öcü olarak görülen ithal ikameye başvurulabilmelidir. Yapay büyümeye fazla zaman ayırıp kronik bir hastalık haline gelen enflasyonla mücadeleyi unutmak yanlış bir yoldur. Dış ticaret açığımız bulunan Çin ve Rusya’ya karşı kısıtlamalar getirilmelidir. Sadece Merkez Bankası’nın piyasa faizlerini sürekli düşürerek TL’nin sürekli değer kaybetmesi güvensizliği ve ümitsizliği doğurmaktadır. Kredi faizlerini düşürebilme gücümüz yoktur ama vatandaşın elindeki tasarrufun faizleri çok kolay düşürülebilmektedir. Merkez Bankası gibi kuruluşların iç işlerine karışmak yanlış bir yoldur. İnşaat sektörünün sadece cazibesine kapılarak kısıtlı sermayenin üretim gücünü arttırıcı yatırımlara yöneltilmemesi işsizliği arttıran faktör olmuştur. Kuruluşumuza göre, ekonomik konularda iktisatçılar yetkili ve etkili olmalıdır. Savunma sanayiinde olduğu gibi birçok alanda İHA ve SİHA örneklerini çoğaltmak durumundayız.    

             İnternet sayfamızda yine buluşmak üzere hepinize sağlıklı ve başarılı günler dileriz.

Prof.Dr.Mustafa E.ERKAL

Aydınlar Ocağı Genel Başkanı